Kayıtlar

Temmuz, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

36.ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Resim
Başşehirde mavi minibüsler ve sarı kırmızı renkte otobüsler halkın ulaşım ihtiyacını karşılar. Yabancılar için günlük özel taksi kiralamak uygun olur. Taksiler, yerel halkı 20 Birr’a götürdüğü yer için sizden 150 Birr talep eder, pazarlık yaparsanız 100 Birrdan aşağı da asla inmezler. “Bajaj” marka triportörler, son yıllarda şehir merkezine sokulmuyor ama kenar mahallelerde çok yaygın kullanmakta. Markadan esinlenerek adına “Bajaj” derler. Minibüs, özel araç ve 4x4 lerde ise Toyota’nın diğer markalara karşı ezici üstünlüğü var. Gördüğünüz 10 araçtan 8 i Toyota’dır. Ring road (Çevre yolu) Addis Ababa’nın çevresini bir halka şeklinde sarar ve şehir içi trafiği rahatlatır. Çinli firmaların yapımını üstlendiği şehir içi raylı taşıma sistemi 2015 yılı sonlarında 2 ayrı hatta toplam 32 km uzunluğa ulaşmıştır.   Şehir içinde çok sık kaza olur ama kavşaklarda trafik hiç tıkanmaz. “Öncelik kavşaktaki aracındır” kuralı aynen uygulanır.

35.ÜLKE İÇİNDE SEYAHAT

Resim
Etiyopya’da bir şehirden diğerine kara yolu ile gitmeniz pek akıllıca bir iş değildir. Otobüs ve minibüsler çok eskidir ve şoförler aşırı hızlı araba kullanır. Normalde 1 saatlik yolu 40 dakikada tamamlarlar.  Seyahat sırasında, yoldan uçuruma yuvarlanmış, ağaca çarpmış, takla atmış kamyon ve otobüsleri seyrederken şoförünüz de size daha önce kaç kere kaza yaptığını, ölen yolcularını, şans eseri nasıl kurtulduğunu iftiharla anlatır. Yolculuklarda yol kenarındaki evlerin bazılarında dış duvara monte edilmiş tabaklar, bazılarında da bahçeye çakılmış sopalara geçirilmiş bardaklar görürsünüz. Bardak varsa; “Buradan su veya içecek satın alabilirsiniz” ,tabak varsa “Burada yemek var” anlamındadır. Uçakla iç hat uçuşlarında, kalkış saatinden en az 2 saat önce hava alanında olmanız gerekir. Kalkış zamanından 1 saat önce hareket eden uçak olabilir.   İç hat uçaklarında koltuk sıra numaraları 11 den başlar, yani 11. sıradan çek-in yaptıysanız en önde oturursunuz. İç hatlarda aynı

34.MUSON YAĞMURLARI

Resim
Etiyopya, bulunduğu yer dolayısıyla muson yağmurları almasına açıktır. Haziran ortası hafiften başlayan ve ara sıra yağan yağmurlar, özellikle temmuz ve ağustos ayında hızını arttırarak aralıksız devam eder. Eylül ayında şiddeti azalır, ara sıra durur. Eylül sonunda yağmurlar biter.   Şehir merkezlerinde taşkınlar görülür. Etiyopya’da genelde görülen zemin cinsi bitki toprağı kıvamında olduğundan boş arazilerde yağan yağmurlar kısa sürede toprak tarafından emilir.   Etiyopya’ya 2.gidişim haziran ayı sonlarındaydı. Kafede otururken yağmur başladı. Birazdan geçer diye bekliyorum. 15 dakika, yarım saat, bir saat. Yağmur azalacağına hızlanıyor. Baktım yağmurun duracağı yok, bende şemsiye yok,  otel 500 metre ileride… Kafe önünde telefon kontürü satan çocukla yaklaşık 40 cent’e anlaştım, şemsiyesiyle beni otele kadar götürdü. İşte muson yağmurları ile ilk tanışmam.. Yoğun Muson yağmurları, kuşların yuva yapma tekniğinde değişikliğe sebep olmuş. Kuşlar bu duruma uyg

33. BİTKİLER - AĞAÇLAR

Resim
Etiyopya’da yıl üç mevsim olarak yaşanır; “ilkbahar–yaz–sonbahar”. Bu nedenle ağaçlar yaprak dökmez.   Kahve ağaçlarını ilk defa görenler vişne ağacı zannedebilir. Olgunlaştıkça koyu yeşilden kırmızıya döner. Elinize alıp sıkarsanız içinden yeşil renkli kahve çekirdeği çıkar. Muz bahçeleri, gideceğiniz her istikamette en çok göreceğiniz meyve ağacıdır. Gül Etiyopya’nın en çok ihraç ettiği çiçektir. Her gün uçak kargo ile Hollanda’ya gül gönderilir.  Papatyalar, akşamüzeri renkli yapraklarını yukarı doğru toplar ve kendisini kapatır.   Sabah gün ağarırken yapraklar tekrar açılır.  Etiyopya’da yaklaşık 7.000 civarında ağaç ve bitki çeşidi vardır. Bunun 700 ü sadece Etiyopya’ya yetişir. Tipik Afrika ağaçları, şehirden uzaklaşınca en çok görülen ağaç türüdür. Yapraklarından zürafa ve develer faydalanır. Çok kurak bölgelerde bile rahatlıkla görülür. Addis Ababa’da Entoto tepesine tırmanırken yolun sağ tarafından kuş bakışı şehir manzarası seyrederken,

32. ETİYOPYA KADINI

Resim
Başkent Addis Ababa’da 2010 yılında gördüğüm kadın ile 2014 yılında gördüğüm Etiyopya kadını arasında gözle görülür farklılaşma vardı. Bu süreçte Etiyopya kadını fön makinası ile tanıştı ve çok sevdi. Geleneksel saç yapımı için kuaförde 3-4 saatini geçiren kadınlar için fön makinası büyük bir kolaylıktı. Başkentte saçı fön ile düzlenmiş kadın oranı 5 yıl içinde   % 2 lerden % 70 e gelmişti diyebilirim.                 Güneşli havada, sokaklarda şemsiye ile dolaşan Etiyopya kadını görebilirsiniz, ama erkekler ten rengini kafalarına takmaz ve şemsiye kullanmazlar. Hristiyan ve Müslüman kadınlar ibadet esnasında beyaz giyinir ve başlarına beyaz bir şal takarlar. Etiyopya kadınının taktığı şalın kenar işlemeleri farklı anlamlar taşır, yerel halk bu şala bakarak o kadının yeni evlendiğini, yeni çocuğu olduğunu veya bir yakınını kaybettiğini anlar.

31.ETİYOPYA'NIN SEVİMLİ ÇOCUKLARI

Resim
Bizzat fotoğrafladığımız son derece sevimli, sıcakkanlı, güleç yüzlü çocukları sevmemek mümkün değil. Bu bölümdeki bütün fotoğraflar tarafımızca çekilmiştir, alıntı değildir. İşte Addis Ababa’da bir güzel kız. O gün Etiyopya’nın milli maçı nedeniye milli takım formasıyla…   Tana Şelalesi önünde bir yakışıklı delikanlı…    Harar’da üç güzel çikolata…       Bahir Dar da çocuklar…     Addis Ababa’da şehir merkezinden Entoto tepesine giderken dağ yolunda bu sevimli kızın pek çok fotoğrafını çektik. Sadece üç tanesi…

30.EVLAT EDİNME ORGANİZASYONLARI

Resim
Etiyopya’dan her yıl binlerce çocuk yabancılar tarafından evlat edinilerek yurt dışına götürülür. Organizasyonlara kiliseler aracılık eder ve bundan gelir sağlar.   Yurt dışından gruplar halinde gelen aileler, bir kaç gün Etiyopya’yı gezdikten sonra, çocuklarla bir ortamda buluşturulur. Aileler burada istedikleri yaş ve cinsiyette çocuk beğenir. Gerekli ödemeler yapıldıktan sonra yasal işlemler bir günde tamamlanır ve aileler yeni çocuklarını yanlarına alıp ülkeden ayrılırlar. Çocuğun ailesi hayatta ise yapılan ödemenin yaklaşık 500 doları ailesine verilir. Asgari ücreti 30 dolar olan (tabi iş bulursa) bir yerde 1,5 yıllık çalışma karşılığı olduğu düşünülürse, fakir ailelerin çocuklarını vermesi çok zor bir şey değil. Etiyopya çocukları inanılmaz derecede sıcakkanlı ve sevimlidir. Restoranda yan masada oturan çocuğa el sallayın, hemen karşılık verir, elinizle gel işareti yapın, hemen kalkıp yanınıza gelir, kucağınıza çıkar. Hiçbir şekilde yabancılık hissetmez. Bu nedenle

29.ETİYOPYA YAHUDİLERİ - FALAŞALAR

Resim
Falaşalar olarak bilinen Beta Israel cemaatini oluşturan Etiyopyalı Yahudilerin yüzde 85’i, halen 120 bin kişilik nüfusuyla İsrail’de yaşıyor (*). Etiyopya dilinle “Sürgündekiler” anlamına gelen “Falaşalar”, bir yandan kimliklerinin savaşını vermeye diğer yandan hayatta kalma mücadelelerini sürdürmeye devam ediyor. İsrail Krallığı M.Ö.720 yılında Asurlular tarafından yıkılınca kabileler dağılmış ve izleri kaybolmuştu. Kendilerini kayıp kabilenin torunları sayan Etiyopyalı Falaşaların Yahudi olduğunu, 1862 de Sorbonne Üniversitesi’nden Profesör Joseph Halevi’nin bölgede yürüttüğü bir çalışma ortaya koydu. Avrupalı Yahudiler o dönemde bu bilimsel delilleri kabul etmedi ve siyahî Yahudileri kendinden saymadı. Avrupalı Yahudiler (Sefaradlar), 1920 ye kadar Falaşalarla temasa geçmekten kaçındı. Daha sonra İsrail Yüksek Mahkemesi’nde alınan bir kararla bu kişilerin Yahudilikleri resmiyete geçirildi. Falaşaların hangi soydan ge

28.FESTİVALLER - DİNİ BAYRAMLAR

Resim
Etiyopya’da özellikle Hristiyanlar için pek çok festival ve kutlama günü vardır. Burada en önemlilerinden bahsedildi. Enkutatash (Yeni Yıl): 11 Eylül (Etiyopya Yeni Yılı), Etiyopya yağmur mevsiminin sonu olarak kabul edilir ve Enkutatash olarak adlandırılır.  Meskel festivali: Etiyopya’da dini yılın ilk büyük festivali Meskel festivalidir. Ortodoks Hıristiyan geleneğine göre binlerce kişi 26 Eylülde Addis Ababa'da Meskel Meydanı'nda toplanır ve Demera olarak bilinen festivalin arifesini  (bir gün öncesini) kutlar. Kiliselerden, dini törenlerde kullanılan davullar çalar ve süslü haçları getiren yüzlerce rahip törene katılır.   Gün batımından önce, meydanın ortasında büyük bir ateş yakılır. Ateş, İmparator Konstantin’in annesi St Helena’nın 4. yüzyılda Kudüs’te haçı bulma çabalarını gösterir. Efsaneye göre, MS 326 yılında Kraliçe Helena (Etiyopya'da Nijeryalı Eleni olarak bilinir ) gerçek haçı bulma arayışına girdi ama bulamadı. Daha sonra gördüğü rüyaya u