54. TELEFON HIRSIZLIKLARI
Etiyopya’da bir yıldan fazla yaşayıp, telefon hırsızlığı anısı olmayan kişi
yoktur herhalde. Sadece birkaçı;
Özellikle dokunmatik ekranlı telefonlardan mesaj
yazarken avuç içinde açık halde tutuyoruz. Bir arkadaşım yolda yürürken durmuş,
birine mesaj yazıyor. Biraz sonra bakmış ki sağ işaret parmağı sol avucunun
içine vurmakta. Telefonun avucundan ne zaman gittiğini anlamamış bile.
Arkadaşımı işyerinde ziyarete gittim. Kapıyı çaldım,
açılmayınca kolu çevirip girdim. Anahtar kapının arkasında duruyor, telefonu da
koltuk üzerinde şarjda. Ofis yan yana 2 oda ve devamında mutfak bölümünden
oluşuyor. Arkadaşımın mutfaktan sesi geliyor. İçeri girip yan odaya, oradan da
mutfağa geçtim. Beni görünce; “Sen odaya geç ben çayları koyup geliyorum” dedi.
Ben de ilk girdiğim odaya geri döndüm. Bir baktım kapıdan çıkmaya hazırlanan 25
yaşlarında bir genç adam. Beni görünce panik bir yüz ifadesi ile bana bakıyor.
Bu yüz ifadesinden şüphelendim, hemen aklıma koltuğa bakmak geldi. 30 saniye
önce orada olan telefon yok. Hiçbir şey söylemeden gence yaklaştım, o ise ne
yapacağımı bekliyor. Kapının arkasındaki anahtarı çevirdim ve anahtarı oradan
çıkardım. Hemen arkadaşıma seslendim; “Çabuk gel bu adam senin telefonunu çaldı”.
Arkadaşım geldi ne olduğunu anlamaya çalıştı birkaç saniye, sonra üzerinden
şaşkınlık gidince ona telefonunun nerede olduğunu sordu. Adam kapı kilitli olduğundan
kaçamıyor, odada ikiye bir hakimiyetimiz var, bir şey de yapamıyor. Telefonu
soruyoruz ısrarla anlamamış mimikleri yapıyor. Son olarak sert bir şekilde
“Where is my telephone?” sorusundan sonra pes ediyor, pantolonun cebinden
çaldığı telefonu çıkartıp masanın üzerine koyup, bir adım geriye çekilip,
koluyla telefonu işaret ederek “Here!” diyor. Önce polis çağıralım dedik, sonra
vazgeçtik. Hırsız hapse atılacak, ailesi gelecek, bir de onlarla uğraş. En
iyisi bırakmak dedik, bıraktık.
Bir arkadaşım minibüste giderken telefonu çalar.
Bütün ceplerine bakar ama telefonu bir türlü bulamaz. Arayan ısrarla
çaldırmaya, arkadaşımız da telefonunu aramaya devam eder. Bu arada minibüs bir
yolcuyu almak için durunca yanında oturan adam kendi cebinden arkadaşımızın
telefonunu çıkartıp ona verir ve hemen minibüsten inip uzaklaşır.